29 Ocak 2014 Çarşamba

MİM - Blogger Buluşması

                                     

Merhabalar,

Çok sevgili Bayan Vertigo beni mimlemiş, çok çok mutlu oldum. Biraz gecikmeyle de olsa hemen yanıtlamak istedim bu blogger buluşması mimini. Lafı uzatmadan hemen yazıyorum;

Blogunuzun Adı: Neşeli Zebra

Hangi ilde yaşıyorsunuz ve semtinizi söyler misiniz? : Ankara'da yaşıyorum, Çukurambar' dayım.


Blogger buluşmalarına katıldınız mı? : Ahh maalesef katılmadım. Neden? Beni çağıran, Neşeli Zebra' cım sen olmazsan tadı çıkmaz, ben anlamam geleceksin, o kadar diyen olmadı hiç =) Şaka bir yana, katılmadım çünkü yazmaya başlayalı daha 1 ay olmadı bile, bu vesileyle tanışmış olduk, bundan sonrakilere inşallah diyelim =)


Bulunduğunuz ilde bir blogger buluşması olsa katılmak ister misiniz? : Aaaa tabiki, neden olmasın =) Çok sevinirim.
 

Sizce bir blogger buluşması etkinliği nasıl olmalı?:  Bu soruyu cevaplarken engin blogger buluşması tecrübelerime dayanamayacağım için, genel fikrimi söyleyeceğim kısaca. Herkesin rahatça birbiriyle konuşabileceği, kendini tanıtabileceği bir ortamda olmalı. Bunun dışında bu kadar bloggerı bir araya toplamışken ufak bir sosyal sorumluluk projesinin temelleri de atılabilir gibi geliyor bu buluşmalarda.

Bu anlamlı mim için Bayan Vertigo'ya tekrar sevgilerimi, öpücüklerimi yolluyorum. Siz de yollamak isterseniz Bayan Vertigo yazan yere tıklıyorsunuz, browser sizi bloguna ışınlıyor efendim=) Mimlendiğin zaman mimlemek adettenmiş diye duydum, ben de mimliyorum o zaman, buyurunuz ;
Çok çok öpüyorum =)
Sevgiler....

26 Ocak 2014 Pazar

MY SAMMYDRESS WHİSHLİST

Her tarafta gördükten sonra en nihayetinde SammyDress'e girip baktım. Gerçekten çok çok güzel parçalar çok komik fiyatlara satılıyor. Ben de tabi hemen bir whishlist oluşturdum kendime. Hatta önümüzdeki şubat ayında bütçe planlaması yapıp alınmak üzere bu ürünleri kaydettim. Buyurunuz SammyDress'ten Şubat ayı için almayı planladıklarıma;

  1. Ben bu hırkaya bayıldım. Resimden anladığım kadarıyla ceket olarak da kullanılabilecek bir ürün. Her rengi ayrı güzel ama ben siyahlarla giymek üzere sarıyı almaya karar verdim.sammy dress alisveris
  2. Bu elbise de biker bootlarla çok iyi olur görüşündeyim. Zaten bu aralar böyle tek parça elbiselere takmış durumdayım, kombinleme derdi olmadan hemen giy çık.
  3. Bahara girmeden kendime bir parka almalıyım diyordum. Burda da bu fiyata görünce kaçırır mıyım =)parka modelleri
  4. Alta bir tayt, biker boot, üstüne de bunu geçirdiğinizde tamamsınız, her yere gidilir düğüne gitmediğiniz  sürece=)                                                                                      sonbahar kis modasi
  5. Siyahı mı bordosu mu karar veremedim ama böyle bir deri etek şart oldu artık.
Listeyi gördünüz. Şimdi sorum şu. Sammydress'ten alışveriş yapanınız ya da olumsuz bir hikaye duyanınız var mı? Gerçi her durumda az bir miktarda ürün alıp denemeyi düşünüyorum ama deneyimleriniz varsa duymak da isterim tabi =)




25 Ocak 2014 Cumartesi

FOREVER NEW BOLD AND BEAUTİFUL KOLEKSİYONUNDAN SEÇTİKLERİM


Forewer New, yeni koleksiyonu Bold&Beautiful ile karşımızda. Takılarına özellikle bayıldığım bu koleksiyondan ben de kendime her gardropta bulunması gereken 5 temel parça seçtim, whislistime ekledim bile =)  İşte benim seçimlerim;

  • Öncelikle bu siyah trençkota bayıldım. İçine ne giyerseniz giyin şık olabileceğiniz bir parça. Herkese bir tane lazım bu trençkotlardan. Bir tane siyah, 1 tane krem rengi.                                             forever new                                                                                       
  • Böyle gösterişli kolyeler çok işe yarıyor. Sade bir bluzun, kazağın bir anda havasını değiştiriyor. Ne giyeceğinizi bilemediğiniz günlerde bir kot, bir beyaz tişört, üstüne de böyle gösterişli birkolye taktığınız an hazırsınız.                                                          forever new
  •  Çok şık, hemen hemen her kombinle gidebilecek bir clutch.  Sadece gece değil, gündüz de kullanılır, gündüzden geceye geçiş bile yapabilirsiniz.                                                                                          pudra canta
  • Siyah pantolon hayat kurtarır. Bir de böyle şık fermuar detayları varsa ister gündüz giyin ister gece topuklularla giyinin.                                            
  • İşte her gardrobun olmazsa olmazı siyah şık bir elbise. Son dakika haber verilen davetler, kokteyller, ne giyeceğinize karar veremediğiniz düğünler için can simidi =)                                         davet elbisesi
Tabi daha bu liste böyle uzaaar gideeeer. Ama 5 maddelik bir liste olduğu için abartmıyorum. Başka listelerde görüşmek üzere =)

21 Ocak 2014 Salı

SİYAH NOKTALARDAN KURTULMAK İÇİN İLK 10 ADIM

                     siyah noktalar nasil gecer
Zaten bu konuda yıllar boyu edindiğim tecrübeleri ve kullandığım ürünleri bir post haline getirmeyi planlıyordum. Ancak sevgili Esra'nınKonjac Sponge inceleme yazıma yaptığı "siyah noktalara isyan" temalı yorumundan sonra, hızlanmaya karar verdim. 
Efendim bu siyah nokta öyle hassas bir konu ki taşın üstüne siyah noktaları yok eder yazsalar alıp sürecek hale geldik. Piyasada siyah noktaları azalttığını, yok ettiğini, hatta kökünü kuruttuğunu söyleyen ürün çok, bunları tanıtmak için hepimiz günde 10 yayın hazırlasak yine bitmez. Ama maalesef ki bu kadar ürün denerken en önemli, en temel adımları hep unutuyoruz, es geçiyoruz.
Diyeceğim odur ki, bu ürünler filan hep bahane, işin özü 10 basit kuraldan geçer. O yüzden bugün ben kendim uygulayıp, sonuç aldığım 10 kuralı yazıyorum. Buyurunuz;
  1. Kural biiiirrr!!!! Akşam gözünüzden uyku da aksa, yorgunluktan sürünseniz de, o gün makyaj yapmamış olsanız da o yüz temizlenecek, üzgünüm. Bunun bahanesi yok. Makyaj olmasa bile cilt salgıladığı yağ ile gözenekleri tıkıyor, siz de "amaan yaaaeee makyaj yapmadım zaten, yatayım uyuyayım ben en iyisi" diyorsunuz, o kapanmış gözenekler de siyah nokta oluyor, sonra da ağlıyorsunuz. O gözenekler genişliyor, genişleyen gözenekler tekrar siyah nokta oluyor, yağ salgısı artıyor, o kısır döngüye girmiş oluyorsunuz.
  2. Aynı durum sabah için de geçerli tabi ki, "Ay zaten yatmadan yıkamıştım ben, gece uyurken yüzüm kirlenmedi kiii" bahaneleri boşuna, siz uyurken cildiniz dışarıya yağ salgıladı haberiniz yok, onu temizlemediğiniz anda yeniden "Hoşgeldin Siyah Noktalar" şarkısı fonda çalmaya başlar. Şimdi burada şöyle bir hatırlatmam var, sabah sabah kimyasal ürünlerle haşır neşir olmak istemiyorsanız, makyajsız yüzünüzü sabah sabah temizleme jeliyle temas ettirmek istemiyorsanız - ki çok normaldir bunu istememeniz- Konjac Sponge sabah temizliği için birebir, gerçi ben akşam da temizleme jeli kullanmadan bunu kullanıyorum eğer ten makyajım yoksa. Yazısını da yazmıştım ayrıntılı, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz tekrardan.
  3. Temizlikten sonra tonikleme ve kremleme aşamalarını atlamayın. Benim cildim yağlı kreme ihtiyacı yok hiç demeyin, cildiniz nemsiz kalırsa kendi kendini nemlendirmek için yüzeye su salgılayamayacağına göre ne salgılayacak, yağ salgılayacak, sonra yine siyah noktalar, genişlemiş gözenekler. Krem seçerken de yağlı değil, su bazlı hafif, yağlandırmadan nemlendiren kremler seçin.
  4. Cildinizi çok fazla ürünle yormayın. Kendinizi deneme tahtasına çevirmeyin. Tabi ki o ürünlerden destek de alacaksınız ama yazının başında da dediğim gibi işin özünü kaçırmayın bu ürünleri denerken. Destek alacağınız ürünleri seçerken çok dikkat edin. Aşırı sert jellerden, aşırı alkollü ürünlerden kaçın, cildinizdeki fazla yağı temizleyeğim derken cildinizin doğal yağ dengesini de bozmayın. Çünkü o zaman da ne oluyor cildiniz deforme oluyor, zaten genişlemiş gözenekler daha da yıpranıyor. Güvendiğiniz, iyi referansları olan ürünleri kullanın lütfen.
  5. Günde en az 2 litre su içiyoruz, bunu küçümsemeyin, denedim faydasını ciddi anlamda gördüm ondan diyorum. Nem dengesi iyi bir ciltte aşırı yağ salgılanması da azalır, yağ salgısı azalırsa siyah nokta da azalır genişlemiş gözenek görüntüsü de. Su içemiyor olabilirsiniz, su içmeyi unutuyor olabilirsiniz, bunun için birkaç taktik verelim. Mesela kendinize büyük bir bardak alın (500 ml 'lik olanlardan) sabah kalktığınızda ve akşam yatmadan önce o bardakla 1 bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin, kafadan 1 litre su içmiş oldunuz işte =) Çalışma masanıza 1 litrelik şişeyle su koyun, çantanızda arabanızda su şişesi taşıyın, yani su hep gözünüzün önünde olsun ki susamasanız dahi yudum yudum için.
  6. Makyaj malzemeleri için de gözenekleri tıkamayan, nefes alan ürünleri seçiyoruz zaten, içeriğine bakıyoruz. Siz zaten biliyordunuz, dikkat ediyordunuz, hatırlatmaya gerek yoktu ama belki aramızda çoook çoook ucuz, içeriği belli olmayan pudraların, fondötenlerin büyüsüne kapılıp alan, kullananlar vardır diye diyorum. Söz meclisten dışarı =)
  7. Spor; belki direkt bir etkisi yok ama dolaylı yoldan var. Neden? Kan dolaşımı hızlanıyor, vücut toksin atıyor, cilt de bu olumlu değişimlerden nasibini alıyor tabi.
  8. Yediklerimize de biraz dikkat edeceğiz tabi. Bazı uzmanlar bugüne kadar korkutulduğumuz kadar direkt bir etkisinin olmadığını söylüyor ama siz yine de yağlı, bol katkı maddeli abur cuburlardan uzak durun, zarar onlar hep zarar =) Siyah nokta yapmasa bile kilo yapar. 
  9. Onun yerine meyve, sebze yiyin. Cilde iyi gelen meyveler listesi yapın, onlardan tüketmeye çalışın. Yeşil çay için mesela, hem toksinleri attırır hem sıvı almış olursunuz, metabolizmayı hızlandırır, bir taşla 3-5 kuş =)
  10. Sigaradan, alkolden uzak durun. Sigara cilt yapısını, gözenek yapısını bozar. Sigara içtiğiniz zaman bütün o kremlerin etkisini azaltıyorsunuz. Hem sigara içmek eskiden havalıymış da şimdi o da yok, sigara içenler dışlanıyor. İçmeyin yani, cildinize acıyın.
Bunları bir uygulamaya başlayın bakalım. Göreceksiniz yağ salgısı düzene girecek, ee öyle olunca siyah noktalar azalacak, onlar azalınca geniş gözenek görünümü hafifleyecek, bu süreçler hep birbirine bağlı. Bu adımlar zaten hepimizin bildiği kurallar, ama bu yazıyla bir daha hatırlamış olalım =) Kurallara uyalım, uymayanları uyaralım =)

19 Ocak 2014 Pazar

REİPİNOLA GÖZALTI TOPARLAYICI JEL MASKE İNCELEMESİ

goz cevresi bakimi

Alıp almamak konusunda tereddüt ettiğim, en sonunda dayanamayıp aldığım, aldığım gece de uyguladığım Reipinola jel göz maskesiyle karşınızdayım. Daha doğrusu tam adıyla "Gözaltı Toparlayıcı Jel Maske". Sadece Gratis'lerde satılan bir ürün, fiyatı 14.50 TL, gördüğünüz kutunun içinden 5 çift maske çıkıyor, yani 5 kullanımlık. Ürün ince çizgilerin ve kırışıkların görünümünü azaltmayı vaat ediyor. Diğer vaatleri de şöyle;
  • Maske uygulaması ardından anında pürüzsüz ve dinlenmiş gözaltı
  • Koyu renk halkalar ve şişkinliklerde gözle görülür azalma
  • Taze ve aydınlık göz çevresi
  • Uykusuzluk ve yorgunluğun sebep olduğu belirtilerde azalma
  • Güneşe maruz kalmış göz çevresini dinlendirme ve tazeleme
Uygulaması çok basit. Ürünün jelatinini ayırıp jel kısmı göz altınıza gelecek şekilde yerleştiriyorsunuz, o zaten biraz yapışkanımsı olduğu için yerleştirdiğiniz yerde duruyor, yani gözünüzdeyken evin içinde televizyon izleyebilir, kitap okuyabilirsiniz. Uygulama süresi min.60 dk, isterseniz bütün gece boyunca gözünüzde kalabiliyor. Ben bütün gece boyunca uyguladım, daha doğrusu sırt üstü yatamadığımdan gece saat 4 sularında ( çünkü en son 3.45 gibi uyandığımda gözümdelerdi ordan biliyorum=) ) kendileri bir şekilde düşmüş saçıma yapışmışlardı. Sabah aynaya baktığımda aldığım sonuçlar şu şekilde,
  • Uykusuz bir gece geçirmeme rağmen gerçekten dinlenmiş,neme doymuş gözaltı
  • Çok fazla koyu renk halka problemim yok ama bu aralar hafif bir morluk vardı, onlar geçmişti
  • Aydınlık bir göz çevresi olduğu da doğru
  • Beni rahatsız etmeye başlayan ve yorgun olduğum günlerde belirginleşen çok ince iki çizgi de 4-5 saat yoğun neme maruz kaldığından sabah kaybolmuşlardı
Şahsi fikrim haftada bir uygulanabilecek gözaltına nem bakımı yapmak için uygulaması kolay, vaatlerini yerine getiren bir maske. Vazgeçilmez, başka bir ürüne değişilmez bir maske mi? Bence cevap vermek için erken, yani bu kutu bitince başka gözaltı maskelerine şans vermek isterim. Tabi bunun cevabını bulmak için 5 hafta boyunca haftada 1 olmak üzere düzenli kullanmak istiyorum. Ama onun dışında şu an için diyebileceğim el altında bulundurabilinecek; acil bir program yaptığınızda ve gözaltlarınız kötü durumda olduğunda 1 saatte hemen toparlayacak, anı kurtarabilecek bir maske. Dediğim gibi diğer özellikleri için biraz daha uzun süreli kullanmak lazım. Diğer maske önerilerinizi de bekliyorum =)

gratis

18 Ocak 2014 Cumartesi

MANGO OUTLET GANİMETLERİM

mango online alisveris
Bu şık bileklikler artık beniiiim =) Kendileri Mango Outlet alışverişimden. Siyah olanı Mango Outlet'in internet sitesinden online olarak aldım, kemik rengi olanı ise mağazadan. Çok çok severek aldım çok çok severek de kullanıyorum, tek sorun bileklerim ince olunca çıkmaması için kontrol altına almam gerekiyor bazen. Ama her kıyafete giden, bir anda o günki kombinin havasını değiştiren bileklikler.


 Altın rengi detayları da çok şık duruyor. Fiyatı 14.99 TL idi ben aldığımda yalnız tekrar indirime girmiş ve 11.99'a düşmüş, yakınlarınızda Mango Outlet varsa bakabilirsiniz, çünkü ben alırken fazla sayıda vardı. Yalnız dikkat edin bazıları çizik olabiliyor. Ya da isterseniz online olarak satın alabilirsiniz buraya tıklayarak.

17 Ocak 2014 Cuma

L'OCCİTANE HEDİYE KUTULARI =)

l'occitane urunleri
LUSH'un hediye kutularından sonra(ki yazısı da burada buyurunuz) bugün de L'Occitane'nın satışta olan hediye kutularıyla karşınızdayım. Bu iki şirin mi şirin dopdolu kutu da bana yılbaşı hediyesi olarak geldi. Bir kere içeriğe geçmeden önce şunu belirtmeyelim kutuların kendisi çok dayanıklı, hoş, şık kutular. Aynı şekilde çok hoş paketlenmişlerdi.


Bendeki kutular "Gül-Rose 4 Reines" (kırmızı kutu) ;

  • Vücut Losyonu 250 ml
  • Duş Jeli 250 ml
  • El Kremi 30 ml
ve "Badem-Almond" (mavi kutu);

  • Duş Yağı 250 ml
  • El Kremi  30 ml
  • Badem sütü konsantresi 100 ml
  • Exfoliating özellikli sabun 50 gr
  • Vücut Peelingi 200 ml
Ürünler çok güzel zaten, bildiğimiz L'Occitane kalitesi, içim rahat güvenerek kullanıyorum ürünlerini. Hediye olarak almaya çok ideal ürünler. Nemlendiricileri anlatmaya gerek yok zaten, kalite her üründe kendini fark ettiriyor.Tabi tarzları daha farklı LUSH'la ama, ne hediye alacağım diye düşünüyorsanız LUSH'a alternatif olabilir. Biraz daha ağır bir hediye olsun istiyorsanız ve kıyafet takı filan da almak istemiyorsanız çok ideal, şık bir hediye, aklınızda bulunsun istedim.
Hepinize iyi hafta sonları =))

16 Ocak 2014 Perşembe

OJE KURUTUCU ARANIYOR! FLORMAR OJE KURUTUCU SPREY DENENDİ BİLE

Ahh ahhh, benim eskiden hiç böyle dertlerim yoktu.
Sürerdim sabahtan ojemi, paşa paşa beklerdim, ne bozulurdu, ne yastık izi olurdu. Ne zamanki iş hayatına atıldım, sorumluluklar arttı; bende de gecenin bir yarısı "Ayyy yarın sabah toplantı vardı, tırnağımda oje yok", "İş çıkışı yemeğe gidelim, ama bi ojemi değiştirmem lazım" replikleri arttı. Bana çabuk sürülen, fırçası iyi ojeler ve onları daha da hızlı kurutucak oje kurutucular lazım.

dryer

Flormar'ın oje kurutucu spreyini denedim. Ancak ben mi kullanmayı beceremiyorum yoksa performansı düşük bir ürün mü anlayamadım. Uzaktan sıktım olmadı, yakından sıktım olmadı, ojeyi sürdükten biraz sonra sıktım olmadı, 15 dk bekleyip sıktım olmadı. Yine yastık izi, yine çizikler...Hatta günahlarını almayayım belki de ben ideal şekilde kullanamıyorum, ideali nasıldır diye Flormar'a mail bile atasım var.

Sizden ricam beni bu konuda aydınlatmanız. Hangi oje kurutucularından memnunsunuz, sprey mi yoksa oje şeklindeki kurutuculardan mı daha iyi verim alıyorsunuz?

15 Ocak 2014 Çarşamba

LUSH SNOW FAİRY HEDİYE PAKETİ =)

lush

Merhabalar =)
Karşınızda LUSH'un muhteşem hediye paketlerinden Snow Fairy ile karşınızdayım.
Zaten LUSH ürünlerine hepimiz bayılıyoruz. Ama bu hediye kutuları da ayrı bir güzel oldu.
Bu paket de bana çok sevdiğim bir arkadaşım tarafından yılbaşında hediye edildi. Fotoğraftan da gördünüz zaten ama kutunun içeriğini yazmakta fayda var;

  • Snow Fairy duş jeli 100gr, 
  • Shimmy Shimmy masaj barı (kalp şeklinde)
  • Angel's Delight el ve vücut sabunu (yıldız görünümlü) 70gr. 

Ürünleri kullandın mı, nasıl derseniz kullanmadım, çünkü kullanmaya kıyamadım ve uzun bir süre de kıyabileceğimi sanmıyorum. Ürün kalitesi konusunda LUSH'a güvenim yüksek, muhtemelen kullanınca da çok mutlu olacağım. Zaten bu postta da farklı bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. LUSH'un hazırladığı bu hediye paketleri (internet sitesinden de alabilirsiniz) gerçekten hediye için biçilmiş kaftan. Şahsen, hediyenin en ideali karşınızdaki kişinin paraya kıyıp almayacağı ama çok beğendiği şeyi almaktır diye düşünüyorum. Ben de cilt bakım ürünlerini tereddütsüz alıyordum fakat çok beğendiğim halde duş jeli, sabun gibi LUSH ürünlerini hep elime alıp kasaya gelmeden bırakıyordum fiyatları nedeniyle. O yüzden bu hediyeyi alınca da çok sevindim.


yilbaşi hediyeleri


Bütçenize göre bir sürü hediye kutusu var ve hepsi de risksiz, hediye alanı da vereni de çok mutlu edip heyecanlandıracak şirin mi şirin kutular.


Maalesef ben paketi görür görmez hemen açtığımdan hediye paketli halini fotoğraflamak aklıma bile gelmedi, ama aşağıda internet sitesinden aldığım hediye paketli resmi var, aynen bu şekildeydi benim paketim de. Yakın zamanda birilerine hediye almayı düşünüyorsanız ve ne alacağınızı da bilemiyorsanız LUSH'un hediye kutularına mutlaka göz atın derim =)








12 Ocak 2014 Pazar

KONJAC SPONGE DENENDİ, ONAYLANDI



Öncelikle belirtmem gerekir ki bu kesinlikle bir reklam yazısı değildir. Lilakutu alışverişim sırasında tesadüfen görüp aldığım bir ürün ve yaklaşık 3 haftadır kullanıyorum. Gerçekten başarılı, bu yüzden de sizlere de tavsiye etmek istedim. Hatta aile içerisinde de benim cildim üzerindeki etkisi gözle görülür derecede fark edince 1 hafta sonra anneme de 1 tane sipariş ettik. Hatta ofisteki iki arkadaşım senin yüzün bir aydınlandı, bu üründen mi ki diyerek kendilerine sipariş ettiler. Daha sonra 1 yaşındaki yeğenime de bebekler için olanını almaya karar verdik. Yani anlayacağınız kendi aramızda sessiz sedasız bir Konjac Sponge ailesi oluşturmaya başladık bile =)
Bu Konjac Sponge nedir derseniz şöyle anlatabilirim. Nemlendirici ve alkali açısından çok zengin, ayrıca  protein ve mineraller de barındıran bir bitki olan Konjac bitkisinin kökünden elde edilen liflerden yapılan %100 organik bir ürün. Bu sünger, daha sonra cilt tipine uygun Fransız kiliyle harmanlanıyor ve kullanımımıza hazır hale geliyor.


Evdeki Konjac Sponce ailesi =) Sol taraftaki ıslak hali, sağ taraftaki kuru.

Kullanması gayet basit. Süngeri iyice ıslatıyoruz kalan suyu nazikçe sıkıyoruz ve dairesel hareketlerle yüzümüze uyguluyoruz. Kullandıktan sonra da durulayıp sıktıktan sonra havadar bir yere süngerimizi asıyoruz. Unutmadan kullanım süresi de sizin bu aşamaları ne kadar düzenli yaptığınıza bağlı olarak 1-3 ay arası değişiyor. Şimdi gelelim firmanın vaat ettiklerine, yanlarına da parantez içinde benim gözlemlediklerimi ve neden bu ürünü sevdiğimi yazacağım;
  • Cildi canlandırır. 
  • Hassas bir şekilde cilde peeling yapar ve yüzde doğal bir ışıltı bırakır.(Çok hafif bir peeling yaptığı doğru hatta biraz fazla uygularsanız çok çok hafif geçici bir kızarıklık yapıyor, ve kesinlikle yüz daha duru ve aydınlık görünüme kavuşuyor uzun süreli kullanımlarda) 
  • Cilde masaj yaptığı için yeni hücre oluşumuna yardımcı olur. (Yeni oluşan hücreleri göremediğim için bir şey söylemeyeyim ama sanki yüzümdeki mevcut güneş ve akne izleri hafifledi gibi, artık peeling etkisinden midir yeni hücrelerden midir bilemem ) 
  • Kir, fazla yağ, siyah nokta,bakteri ve gözenekleri derinlemesine temizler. (Bu vaadini de kesinlikle yerine getiriyor. Siyah noktalarım azaldı gerçekten) 
  • Hassas ciltlere zarar vermez,aşındırmaz. ( Annemin cildi gerçekten hassastır, bu konuda sağlam bir referansları var yani artık) 
  • Temizleme jeline ihtiyaç duymazsınız, kullanmak isterseniz normalinden çok daha azına ihtiyaç duyacaksınız. (Eennnn sevdiğim özelliği işte bu. Çünkü akşam yatarken makyaj temizlemek için belki ama sabah kalkınca zaten kirli olmayan yüzüme temizleme jeli sürüp cildimi kimyasallarla yormak istemiyordum. O nedenle Konjac Sponge gerçekten favori ürünüm oldu) 
  • Ekstra yumuşak doku sayesinde hassas ve egzamalı ciltler de kullanabilir. ( 1 yaşındaki bebişe almaya karar verdik demiştim değil mi, ordan anlayın =) )
Bu şekilde yani. Ben ve çevremde benim sayemde bu ürünle tanışanlar çok çok memnunuz. Ben Yeşil Fransız Kil'li olanını kullanıyorum, anneme olgun ciltler için olan kırmızı killisini aldık, ofis arkadaşlarımdan da diğer çeşitlerini biliyorum. Burmino'nun internet sitesinden detaylı bilgiye ve şehrinizde bulunan satış noktalarına bakabilirsiniz. Tavsiyem bu satış noktaları dışında bir yerden almayın, malum her şeyin sahtesini yapıyorlar artık. Ben Lilakutu'dan aldım. Aklınızda bulunsun Lilakutu'da 31 Ocak'a kadar PayPal ile ödemelerde %15 indirim var, üstelik PayPal hesabı açmak da oldukça basit. Unutmadan fiyatı 29 TL, denemeniz ve ürünü kendiniz gözlemlemeniz için oldukça uygun bir fiyat olduğunu düşünüyorum.

Herkese mutlu pazarlar, öpüldünüz =)



11 Ocak 2014 Cumartesi

KARARSIZLARA : THE BALM BALM JOVİ PALET NEDEN ALINMALI?

gratis the balm ürünleri

Karşınızda tüm makyaj bloglarında efsaneleşmiş, Gratis indiriminden mutlaka alınması gerekenler listesine girmiş, meşhur The Balm Balm Jovi palet.Kendisi içerik olarak tüm makyaj bloglarında sıkça ve bolca tanıtıldığı, swatchları verildiği için ben sizi tekrar fotoğraflara boğmak, sarı ışıkta böyle duruyor beyaz ışıkta böyle duruyor demek istemiyorum.

Benim değineceğim nokta başlıktan da anlayabileceğiniz üzere benim gibi kararsız arkadaşların karar vermesini sağlayacak ufak bir "Balm Jovi palet neden alınmalı?" listesi.Benim gibi 5 defa Gratis indirimlerinde bu ürünü sürekli eline alıp kasaya gelmeden bırakmış arkadaşlar, buyurunuz bu liste sizin için;

  • Bir kere bütün The Balm ürünleri gibi ambalajı muhteşem, tozuma yapacak ürünler ayrı, rujlar ayrı kapağın altında, ki bu çok çok büyük bir artı. Fiyat/Performans açısından zaten The Balm ürünleri kendini kanıtlamış durumda çoktan.
  • İkincisi renk skalası. Hemen hemen herkesin sevip kullanacağı, her cilt tonuna uyan renkler tek bir palette. Turkuaz, çingene pembesi, fıstık yeşili farlar, pespembe allıklar içeren  paletlere diğer renklerini beğendim diye dünya paralar vermiş birisi olarak bu palet beni oldukça tatmin etti açıkçası. Günümüz trendlerine uygun, kullananı palyaçoya çevirmeyecek bütün renkler tek palette.
  • Ve veee en önemlisi, bu palet tam bir "gün kurtarıcı". Diyelim makyaj yapmadan evden çıktınız, ama önemli bir toplantı çıktı, yanınızda kocaman makyaj çantası taşımaktan da hiç hoşlanmıyorsunuz ( evet o kişi benim) işte burda The Balm Balm Jovi palet yardımınıza koşuyor. Neredeyse ince bir not defteri büyüklüğünde olan bu paleti çantanıza attıysanız hemen makyajı yapılmış gözler, allığı aydınlatıcısı sürülmüş bir yüz ve renklendirilmiş dudaklara sahip oluyorsunuz. Tek yapmanız gereken 4 tane temel makyaj fırçasını da ufak bir çantayla yanınıza almış olmanız. (Ki çok zorda kalırsanız parmaklarınız da bu işlevi o günlük görecektir.)
  • Eğer paleti yakından incelemek isterseniz buradan buyurunuz. Onun dışında hepimizin takip ettiği makyaj bloglarından da bakabilirsiniz.
gratis
Yazının ikinci kısmı Gratis'e teşekkür. Benim gibi kararsız ve renk konusunda takıntılı bir insanın bütün sorularına bıkmadan usanmadan cevap verdiler, "aydınlatıcısı Mary Lou Manizerla aynı mı? allık Frat Boy'dan kaç ton farklı? Ay sizce alsam mı almasam mı?" gibi bunaltıcı sorularıma gayet güler yüzle cevap veren, benim için teker teker farları bileklerinde deneyen Gratis çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum. Ben Ankara Tepe Prime şubelerinden alışveriş yaptım ama Gratis'in bütün şube çalışanlarının böyle şeker olduğunu düşünmek istiyorum. Herkese iyi haftasonları!!!!! 


DİKKAT DİKKAT!!!! bU BİR MOTİVASYON YAZISIDIR!!!!

Bugün çok yorgunum yarın yaparım değil, benim zaten çok kilom yok değil, spor salonuna üye değilim evde yapamam hiç  değil.
Hemen şimdi kalkıyorsunuz ve spora başlıyorsunuz, hem de evde, televizyon izleyeceğimize kalori yakıyoruz, vücudumuzu sıkılaştırıyoruz. Başlamak çok çok basit, işte size başlamak için çok güzel bir video, buyrunuz günde sadece 45 dk gerçekten çok şey fark ettirecek, inanın....


Neşeli Zebra'nın ilk cümleleri

Neşeli Zebra uzuuuun zamandır düşündüğü, arkadaşlarına bahsettiği, hatta kafasında bütün tasarımını yaptığı, ama nedense bir türlü bilgisayar başına geçip de oluşturamadığı bloguyla karşınızda efendim. Ha derseniz ki tam aklındaki gibi başlayabildin mi, aklındakiler bu muydu? Cevapım büyük bir "Değildi".

Biraz daha post biriksin, videolar biriksin, konsept tam otursun derken çok ertelediğimi farkedip "amaaan ya başlıyorum yazmaya, zaman içinde gelişir, değişir nasılsa, ilk başladığımız gibi devam edecek diye bir kural yok ya nasılsa" diyerek bloga başladım.

Bakalım artık, hayırlısı. Hep beraber göreceğiz nasılsa =)